Bazen cilt rahatsızlıkları bir anda ortaya çıkabilir. Bir dakika önce işinizi düşünürken, bir anda ellerinizdeki kırmızı döküntüleri ya da başınızı kaşıdığınızı fark edebilirsiniz. Bu durum, kötü bir yere doğru hızla hareket eden sedef ve ürtiker treninin çarpması gibi bir etki yaratır.
Bazen ise, cilt hastalıkları basamaklı başlar; örneğin dirseğinizde, gün içinde biraz daha büyük hale gelebilen küçük bir pullanmış alan.
Sedef ve ürtiker gibi otoimmün inflamatuvar cilt rahatsızlıklarına gelince, belirtiler ve hastalık büyük ölçüde kişiye göre değişir. Bu durum, farkına varabileceğiniz çok az olası aşama olduğu anlamına gelmektedir.
En çok görülen yaşlar
Cilt hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir; bununla birlikte, sedefin ortaya çıkma ortalama yaşı (ortalama olarak, hastalar kötüleşmeden önce) yaklaşık 15-20’dir.1 (Bu arada, bir çalışmada 40 yaşından önce tanı konulan kişilerde daha sonra tanı konulanlara göre hastalığın daha kötü formlarına eğilim görülmüştür;2 ancak herkes farklı etkilenmektedir). Oysa lezyonlar kişilerde çok benzer olma eğilimi göstermektedir. Saçlı cildi, dirsekleri, dizleri ve beli etkileme eğilimi gösteren; ancak vücudun herhangi bir yerinde (tırnaklar dahil) ortaya çıkabilen dairesel, kırmızı pullanmış alanlar.3 Ürtikere gelince, bu otoimmün cilt rahatsızlığının özelliği olan kabarcıklar her yaşta görülebilir; ancak en sık 20-40 yaşlarında ortaya çıkar.4
Kaşıntı-inflamasyon döngüsü
Bazı kişileri en çok rahatsız eden sedefin görüntüsüdür. Diğerlerini kaşıntı rahatsız eder. Çoğu cilt rahatsızlığında olduğu gibi asıl sorun, ne kadar çok kaşınırsanız, cildinizde o kadar fazla inflamasyon oluşmasıdır. Ciltte daha fazla inflamasyon varsa, daha fazla kaşıntı olacaktır. Bunu bilmezseniz kendinizi çaresiz bir kısır döngüde bulabilirsiniz.. Bu süreç genellikle çoğu kişinin acil bir çare arayışıyla kendini doktora atmasıyla sonuçlanır.
Hem sedef hem de ürtiker, özellikle uykunun bölündüğü5 gece saatlerinde aşırı kaşıntılı olabilir. Kaşınmaya direnmeyi deneyin; kaşınmak sizi iki saniye iyi hissettirecek kadar tatmin edebilir; ancak her şeyi daha da kötüleştirecektir. Bu durum örneğin, yangını benzinle söndürmeye benzer.
Bazı durumlarda, cilt rahatsızlıkları vücudun diğer bölümlerini de etkileyebilir. Bazen sedef eklemleri etkiler; örneğin psoriatik artrit (PsA) olarak bilinen ağrılı bir rahatsızlık. Öyle ki, sedef hastalarının %30 gibi yüksek bir oranında PsA geliştiği tahmin edilmektedir.6 Psoriatik artrit hastalarının yaklaşık %87’sinde tırnakların kalınlaştığı, renginin bozulduğu ve çöktüğü tırnak sedefi bulguları da görülür.7 Ürtiker hastalarında kabartılara, anjiyoödem olarak bilinen, cildin daha derin tabakalarındaki ağrılı şişlik eşlik edebilir. Bu durum dudaklar, yüz, eller ve ayaklar ve ne yazık ki bazen genital organların cildinde bile genişlemeye neden olabilir. Kaşıntıya değil ama anjiyoödeme birkaç gün sürebilen yanma hissinin eşlik etme eğilimi görülmektedir.8 ürtiker sayesinde. Sorun şu ki, sözü geçen “cilt rahatsızlıkları“ vücudun diğer bölümlerini etkileyebilmekte ve sıklıkla, iyileşmeden önce kötüleştiği görülmektedir.
İyi bir gözlemci olmak
Doktorunuz cildinizdeki belirtileri yönetmenize ve kaşıntının sona ermesine yardımcı olacak ilaçlar reçeteleyebilir. Bu, alevlenmelerin en aza inmesine ve hatta bir süre için tamamen ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Hem sedef hem de ürtiker kronik otoimmün durumlardır; gerçekten de belirtiler geri dönebilir. Örneğin bazı kişiler alevlenmeyi stresin tetikleyebildiğini belirtmiştir. Stres hormonlarının inflamatuvar bileşikler salgılamak üzere immün sistemi tetikleyebildiği bilindiğinden, bu, anlamlıdır.9,10 Zamanla, kuşkusuz tetikleyicileriniz dikkatinizi çekecek ve onlardan daha iyi kaçınabileceksiniz. Sizin için en iyi tedaviyi bulmak amacıyla da doktorunuzla görüşeceksiniz.
Cildinizin uzmanı olun
Bir cilt rahatsızlığıyla yaşamının zor olduğu konusunda kuşku yok. Birçok kişi yorgun düşer ve pes eder ve biz yanıtın bu olmadığını söylemek için buradayız! Kendi cildinizin uzmanı olmayı öğrenin. Sorunu yönetmeye, doktorunuzla tedaviniz hakkında konuşarak başlayın. Sizin için bir plan oluşturup belirtilerinizin nasıl yönetilebileceği konusunda çözüm üretebilirler.
Sizin gibi hastaların gerçek öykülerini ve beslenme değişikliği gibi yardımcı olabilecek ipuçlarını, Cildinle Mutlu Yaşa’da da bulabilirsiniz. Ancak özellikle, bir çözüm bulma konusunda asla pes etmemelisiniz. Biraz zaman alabilir; ancak doktorunuzun yardımıyla sizin için en iyisini bulacaksınız.