Biz mi daha küçülüyoruz yoksa spor giysileri mi daha küçük, daha sıkı ve daha dekolte? Son yaz konserinde ücretsiz aldığı büyük beden tişört ve örgü şortla antrenman yaptığı günleri kim hatırlıyor? O günler çok geride kalmış gibi görünüyor. Yerini, cildini gösterme sorunu olmayan spor salonu moda tutkunlarının dünyası aldı.
Ve bizi yanlış anlamayın, iyi modaya karşı değiliz ya da cildin biraz görünmesi sorun değil. Söyledikleri gibi, başardıysanız, göz önüne serersiniz. Fakat cilt hastalığıyla yaşayan kişiler ne olacak? Kabartıların, pullanmaların ya da herhangi bir atak veya alevlenme belirtisinin görülme korkusu antrenman yapmaktan kaçınmanın ya da örtünmeye çalışmanın bir nedeni olabilir.
Ancak bir dakika düşünelim. Sedefinizin olması eşofmanla antrenman yapmanız anlamına mı gelir? Ürtikeriniz varsa ne yaparsınız? Kabartılarınız ortaya çıktığında, internetten erişkin tulumu satan yerlere mi bakmalısınız? Tabi ki hayır!
Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldıralım. Herkes gözünü dikip bakacak mı? Belki. Fark edecek mi? Muhtemelen. Yorum yapacak mı? Olasılıkla hayır. Ancak en önemlisi, her iki durumda da siz önemsemeli misiniz? Hiç de değil.
Başkaları için egzersizden vazgeçmeyin!
Hepimiz egzersizin bizim için iyi olduğunu biliyoruz. Kilo kaybına ya da kiloyu korumaya, kasları güçlendirmeye, dayanıklılığı artırmaya yardımcı olabilir. Bu liste uzayabilir. Duygusal açıdan, egzersiz stresi hafifletmenize, zihninizi boşaltmanıza ve genel olarak iyi hissetmenize yardımcı olabilir. Nasıl mı? Egzersiz yaptığınızda, doğal olarak ağrı reseptörlerini inhibe eden ve böylece ağrı yönetimine yardımcı olan endorfin salgılarsınız1. Ve daha az ağrı hissettiğinizde, kendinizi daha iyi hissedersiniz!
Ancak fazla kilolu ya da obezseniz ve sedefle yaşıyorsanız, egzersizin yararları düşündüğünüzden bile fazla olabilir. Yeni demografik çalışmada, beslenme ve egzersizin tedaviyle birlikte sedefin şiddetinde azalmaya yol açtığını belirlendi.2
Korkuları aşmanın zamanı gelmedi mi?
Egzersizin önemli olduğunu biliyorsak, korkumuzla nasıl yüzleşeceğiz? Bu size bağlı. 1. Seçenek: Benimseyin. Sevin. Cildiniz sadece size aittir, sizin bir parçanızdır (pullanma, kabartı ve tümü). Öyleyse, cesaretinizi toplayabiliyorsanız, egzersize başlayıp kısa şortlarınızı gözler önüne serin.
Size bakan olursa, gülümseyin. Derdinizi soranlara karşı dürüst olun. Ve sizinle dalga geçmek isteyen olursa, onlara fark ettiğinizi gösteren bir bakış atmanız ve egzersize devam etmeniz konusunda tam garanti veriyoruz.
Ancak hastalığını gözler önüne sermek herkese göre değil. O yüzden 2. Seçenek: Hayır, spor salonundan tümüyle vazgeçmeniz gerekmiyor. İkinci seçeneğiniz size uygun modayı bulmanızdır. Spor giyim mağazalarının çoğu büyük ya da hantal olmayan, uzun kollu gömlekler üretiyor. Öyle ki, birçoğu hafif pamukludan yapılıyor ve özellikle egzersiz için tasarlanıyor. A evet, tozlukların geri geldiğinden söz etmiş miydik? Öyleyse bir çift uzun tozluk alın. Cesaret kazanırsanız ya da açık söylemek gerekirse çok sıcak olursa, her zaman katlayabilirsiniz!
Motivasyon sağlamak
Öyleyse spor salonuna giderken ne giymelisiniz? Yanıt gerçekten çok basit. Fazladan bir kilometreyi koşmanız, fazladan bir set oynamanız ya da yüksek yoğunluklu sınıfa geçmenize yardımcı olacak giysileri giymelisiniz. Kendinizi ön kapıdan geçecek ve terlemeyecek kadar rahat hissetmenizi sağlayacak giysileri giymelisiniz. Ve spor salonu müdavimlerinden birinin tuhaf bir bakışını yakalarsanız?
Bunu motivasyon olarak kullanın. Şimdi günün pis pis bakanıyla karşı karşıyasınız. Onlardan daha çok ve daha uzun süre egzersiz yapın. Daha fazla terleyin. Daha ağır kaldırın. Onlar yargılamakla meşgulken, sizin efsane olmakla meşgul olduğunuzu gösterin onlara.