Jess’i tanıyalım
Jess, 28 yaşında Londralı bir Mali Müşavir. Şu anda ürtikerden yakınmıyor ama gençliğinde kendisine güçlü hasta-doktor ilişkisinin değerini öğreten 2 ürtiker atağı yaşadı.
Ben ve doktorum ürtikere karşı
Biri 10 ve diğeri 20 yaşındayken (her ikisi de açıklanamayan başlangıçla bir yıl süren) yalnızca iki aktif ürtiker atağı geçirdiğim için kendimi şanslı hissediyorum. İlkinde çok sayıda kan testi ve alerji taramasıyla tanı konması uzun zaman aldı. Doktorlar bir neden bulmak için uğraşıp durdular ve hastalık kaybolduğunda doktorlar bir alerjiyi yendiğimi ve olasılıkla geri gelmeyeceğini söylediler.
Üniversitedeki ikinci yılımda bildik döküntü ortaya çıktı ve hemen geri geldiğini anladım. Düşünebileceğiniz gibi, oldukça üzgündüm. Doktoruma gittim, döküntüyü gösterdim ve ürtiker olduğunu sandığımı söyledim. Şans eseri, gittiğim doktorun dermatolojiye özel bir ilgisi vardı ve olasılıkla ürtiker olduğunu onayladı.
En son bu hastalığı ne zaman yaşadığımdan, hangi ilaçların verildiğinden konuştuk ve bazı ürtiker tiplerinin “idiyopatik” olduğunu yani, bilinen bir nedeni bulunmadığını anlattı. Bazı temel alerji ve kan testleri yaptırmamı önerdi ama benim öyküme ve bir ortam ya da davranış değişikliği olmadığına bakarak bunun ancak benim için bir anlamı olacağını söyledi. Doktorların hastalığına neyin neden olduğunu anlamadığını söylemesinin pek çok insan için sıkıcı ya da moral bozucu olabileceğini sanıyorum ama benin için tuhaf bir biçimde rahatlatıcıydı. İlk seferinde yaşadığım sonsuz testler ve sevklerden ve özel diyetlerden korkuyordum. Ürtikeri olan pek çok insan gibi, sık sık şikayet etmemem gerektiğini hissettim.
Ben ve doktorum ürtikere karşı
Biri 10 ve diğeri 20 yaşındayken (her ikisi de açıklanamayan başlangıçla bir yıl süren) yalnızca iki aktif ürtiker atağı geçirdiğim için kendimi şanslı hissediyorum. İlkinde çok sayıda kan testi ve alerji taramasıyla tanı konması uzun zaman aldı. Doktorlar bir neden bulmak için uğraşıp durdular ve hastalık kaybolduğunda doktorlar bir alerjiyi yendiğimi ve olasılıkla geri gelmeyeceğini söylediler.
Üniversitedeki ikinci yılımda bildik döküntü ortaya çıktı ve hemen geri geldiğini anladım. Düşünebileceğiniz gibi, oldukça üzgündüm. Doktoruma gittim, döküntüyü gösterdim ve ürtiker olduğunu sandığımı söyledim. Şans eseri, gittiğim doktorun dermatolojiye özel bir ilgisi vardı ve olasılıkla ürtiker olduğunu onayladı.
En son bu hastalığı ne zaman yaşadığımdan, hangi ilaçların verildiğinden konuştuk ve bazı ürtiker tiplerinin “idiyopatik” olduğunu yani, bilinen bir nedeni bulunmadığını anlattı. Bazı temel alerji ve kan testleri yaptırmamı önerdi ama benim öyküme ve bir ortam ya da davranış değişikliği olmadığına bakarak bunun ancak benim için bir anlamı olacağını söyledi. Doktorların hastalığına neyin neden olduğunu anlamadığını söylemesinin pek çok insan için sıkıcı ya da moral bozucu olabileceğini sanıyorum ama benin için tuhaf bir biçimde rahatlatıcıydı. İlk seferinde yaşadığım sonsuz testler ve sevklerden ve özel diyetlerden korkuyordum. Ürtikeri olan pek çok insan gibi, sık sık şikayet etmemem gerektiğini hissettim.
Önünde sonunda “sadece” bir döküntüydü. Ellerimde ve ayaklarımdaysa inanılmaz biçimde rahatsız edici olsa ve bazen hüsranla ağlatana dek kaşınsa da gerçekte acı çekmiyor ve kendimi kötü hissetmiyordum. Ürtikerim saklanamayacak bir yerde olduğunda evden çıkmak için kendimi zorluyordum ve zaman zaman kendimi moralsiz hissettim. Buna rağmen ne hissettiğimi insanlara anlatmak istemedim çünkü onların “niye yakınıyorsun ki. Yalnızca bir döküntü” diye düşüneceklerini sanıyordum.
"Doktorların hastalığına neyin neden olduğunu anlamadığını söylemesinin pek çok insan için sıkıcı ya da moral bozucu olabileceğini sanıyorum"
Doktorum yardım istemekte haklı olduğumu hissetmemi sağladı – bu ciddiye alınması gereken bir sorundu. Üzerimde bırakabileceği etki konusunda çok anlayışlıydı ve onu her gördüğümde belirtiler hakkında ayrıntılı soru sormam için bana zaman ayırdı. Yeni bir ilaç denediğimizde ve işe yaramadığında, benim kadar hayal kırıklığına uğradığını görmek de rahatlatıcıydı. Sonunda ürtikerimi kontrol edilebilir durumda tutan bir çözüm bulduk ve ben de genel olarak biraz daha kontrolü elimde hissettim.
O sırada doktorumla ilişkim benim için gerçekten önemliydi. Benim yanımda olduğunu hissettim. O zamanlar ürtikerle ilgili internet ortamında bilgi çok daha az olduğundan sorunum ve onu neyin iyileştirebileceği konusunda güvenilir tek kaynağım doktorumdu. Tekrar geri gelirse, en azından ürtikerin şimdi daha fazla anlaşıldığını bilmek beni rahatlatıyor.
Bana göre, ürtiker (tüm cildimi örtmek ve evden çıkmamak istediğimde hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak) kendi içime çekilmeme neden oldu. İlk kez evden uzakta yaşıyordum ve ilgi çekmeye çalışan biri olduğumu düşünebilecekleri korkusuyla erkek arkadaşım ya da diğerlerine sırrımı açmak ya da ailemle telefon görüşmelerinde ağlaşmak istemedim. Doktorum sorunum hakkında dürüst olabileceğim tek kişi haline geldi ve tüm süreç boyunca gerçekten destekleyiciydi. Buna ek olarak, geriye baktığımda olasılıkla bunun çalışmamı, sosyal yaşamımı ve mutluluğumu nasıl etkilediği konusunda onunla daha çok konuşmuş olmalıydım.
Ürtikerim yine harekete geçerse beni anlamak ve desteklemek için aynı zamanı harcayacak başka bir doktor bulabilmeyi ama etkileri konusunda aileme ve arkadaşlarıma daha dürüst olmayı umuyorum. Beni desteklemek isteyeceklerini biliyorum ama söylemezsen nasıl yapabilirler?
Doktorum yardım istemekte haklı olduğumu hissetmemi sağladı – bu ciddiye alınması gereken bir sorundu. Üzerimde bırakabileceği etki konusunda çok anlayışlıydı ve onu her gördüğümde belirtiler hakkında ayrıntılı soru sormam için bana zaman ayırdı. Yeni bir ilaç denediğimizde ve işe yaramadığında, benim kadar hayal kırıklığına uğradığını görmek de rahatlatıcıydı. Sonunda ürtikerimi kontrol edilebilir durumda tutan bir çözüm bulduk ve ben de genel olarak biraz daha kontrolü elimde hissettim.
O sırada doktorumla ilişkim benim için gerçekten önemliydi. Benim yanımda olduğunu hissettim. O zamanlar ürtikerle ilgili internet ortamında bilgi çok daha az olduğundan sorunum ve onu neyin iyileştirebileceği konusunda güvenilir tek kaynağım doktorumdu. Tekrar geri gelirse, en azından ürtikerin şimdi daha fazla anlaşıldığını bilmek beni rahatlatıyor.
Bana göre, ürtiker –tüm cildimi örtmek ve evden çıkmamak istediğimde hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak- kendi içime çekilmeme neden oldu. İlk kez evden uzakta yaşıyordum ve ilgi çekmeye çalışan biri olduğumu düşünebilecekleri korkusuyla erkek arkadaşım ya da diğerlerine sırrımı açmak ya da ailemle telefon görüşmelerinde ağlaşmak istemedim. Doktorum sorunum hakkında dürüst olabileceğim tek kişi haline geldi ve tüm süreç boyunca gerçekten destekleyiciydi. Buna ek olarak, geriye baktığımda olasılıkla bunun çalışmamı, sosyal yaşamımı ve mutluluğumu nasıl etkilediği konusunda onunla daha çok konuşmuş olmalıydım.
Ürtikerim yine harekete geçerse beni anlamak ve desteklemek için aynı zamanı harcayacak başka bir doktor bulabilmeyi ama etkileri konusunda aileme ve arkadaşlarıma daha dürüst olmayı umuyorum. Beni desteklemek isteyeceklerini biliyorum ama söylemezsen nasıl yapabilirler?